• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/Haydarah1212
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905343503067
  • https://www.youtube.com/channel/UCIDtgVbhw5jRS3GRD6c0H7g

EHLİBEYT İLE KUR'AN İLİMLERİ (EHLİKURAN) 
HATAY - İMAM HÜSEYİN (a.s.) MESCİDİ

Usul'u Din
Peygamberler
Rüya Tabirleri
SADIK AÇIKGÖZ
sadiktekkus@gmail.com
İyi İşlerin Yok Oluşu: Haramların İyi Ameller Üzerindeki Yıkıcı Etkisi
27/12/2024

İyi İşlerin Yok Oluşu: Haramların İyi Ameller Üzerindeki Yıkıcı Etkisi

Değerli okuyucular,

İnsan, yaratılış amacı gereği olgunluğa yöneliktir. Bu olgunluk yolculuğu, iyi işlerle, doğru davranışlarla örülür. İbadetler, itaatler, hayır işleri, nefsin arındırılması, ahlakın güçlendirilmesi; hepsi bu yüce amaca yöneliktir. Ancak bu zorlu yolculukta, iyi işlerin kalıcılığını tehdit eden, onları yok eden bir tehlike vardır: Haramlar. Huzeyfe b. Yeman (r.a.) aracılığıyla aktarılan bir hadis-i şerif, bu gerçeği en özlü şekilde ifade etmektedir.

 

“Kıyamet günü bir grup insan gelir. Onların sevapları dağlar gibi büyüktür. Ancak Allah, bu sevapları savrulmuş toz gibi yapar ve cehenneme gönderilmelerini emreder.” Peygamberimize sorulur: ‘Ey Allah’ın Resulü, bu insanlar kimdir?’ Peygamberimiz (s.a.a.) şöyle cevap verir: ‘Onlar namaz kılar, oruç tutar ve geceleri ibadet ederlerdi. Ancak haram bir şeyle karşılaştıklarında hemen ona dalarlardı.’” (• Şerh Nehcü’l-Belâğa, İbn Ebî’l-Hadîd, cilt 20, s. 244)

 

Bu hadis-i şerif, İslam düşüncesinde önemli bir yere sahip olan "amel-iman" ve "amel-samimiyet" ilişkisi bağlamında derinlemesine incelenmeyi hak etmektedir. Çünkü hadis, amelin tek başına yeterli olmadığını, onun samimiyetle, sakınmayla ve haramlardan uzak durmayla tamamlanması gerektiğini vurgulamaktadır.

 

Bu hadis, ibadetin şekli değil, özüyle yüzleşimimizi talep ediyor. Harama dalan bir kalbin, ibadetlerle yücelip yücelemeyeceğini hatırlatıyor. Zira kulluğun asıl sınavı, ibadetin salt yapılıp yapılmadığı değil, bu ibadetin hayatın tüm alanlarına nüfuz edip etmediğidir.

 

Değişim ve Yok Etme:

Hadiste geçen "dağılmış toz zerreleri" ifadesi, amellerin adeta değişime uğradığını, özünü yitirdiğini işaret eder. Bu, amelin görünüşte varlığını sürdürse de, içten, manen bir değerinin kalmadığı anlamına gelir. Yok etme ise, bu değişimin ilahi güçle gerçekleştiğini, amellerin karşılığının tamamen ortadan kaldırıldığını ifade eder. Bu durum, amelin kabul şartlarının ne kadar önemli olduğunu gösterir.

 

Samimiyet ve Sakınma:

Hadisin işaret ettiği temel sorun, amellerin samimiyet ve sakınmayla birleşmemesidir. Samimiyet, amelin yalnızca Allah rızası için yapılmasıdır. Sakınma ise, Allah'ın emirlerine uymak, yasaklarından kaçınmaktır. Haramlar, sakınmayı zayıflatan, samimiyeti gölgeleyen etkenlerdir. Çünkü haram işlemek, nefsin isteklerine uymak, dünya çıkarını ahiret çıkarına tercih etmek anlamına gelir. Bu durum, amelin manevi özünü zayıflatır, onu geçersiz kılar.

 

Dini ve Ahlaki Boyut:

Hadisin dini boyutu, haramların çeşitliliği ve ağırlığıyla ilgilidir. Haramlar, büyük günahlar ve küçük günahlar olarak sınıflandırılır. Hadis, genel olarak haramlardan kaçınmanın önemini vurgulasa da, özellikle ısrarla işlenen, alışkanlık haline getirilen haramların ameller üzerindeki yıkıcı etkisine dikkat çeker. Hadisin ahlaki boyutu ise, nefis terbiyesi, ahlakın güzelleştirilmesi ve sakınmanın korunmasıyla ilgilidir.

 

Harama Meyil: İbadeti Yok Eden Tahribat

İnsan, ibadetleriyle Allah’a yaklaşırken aynı zamanda ahlakıyla imanının kemalini gösterir. Haram, sadece bir davranış ihlali değil, aynı zamanda kalbi kırıklara uğratan bir tahribattır. Unutulmamalıdır ki: “Haram lokma midenizde yer ettiğinde, kalbinize hidayet nurunun inmesi mümkün değildir.” İnsanın hem ahlaken hem de ruhen terakkisi, harama karşı hassasiyetinde gizlidir.

 

Günümüz Perspektifinden Bir Yorum

Modern çağ, haram ve helal ayrımını flulaştıran bir dönemi temsil ediyor. Kolay elde edilen kazançlar, şüpheli işler, çekici ama zararlı alışkanlıklar... Bu ortamda, haramdan sakınmanın ne kadar zorlaştığını görmek zor değil. Ancak zor olan, aynı zamanda en kıymetli olan değeri de temsil eder. Haramdan kaçınmayan biri, bir yandan namaz kılıp oruç tutarken diğer yandan bu ibadetlerin kalpte bıraktığı etkileri yok edebilir.

 

Bir Hikmet Örneği

Büyük İslam alimlerinden birine sorulur: “Amellerimin kabul olup olmadığını nasıl anlarım?” Alim şöyle cevap verir: “Eğer harama karşı kalbin hassasiyeti arttıysa, bil ki ibadetin kalpte kök salmıştır.” Bu hikmetli söz, haramdan kaçınmanın ibadetin kabulüne dair bir işaret olduğunu vurgular.

 

Sonuç:

Bu hadis-i şerif, bizlere önemli bir ders vermektedir: Amellerin değeri, yalnızca dış görünüşlerine değil, aynı zamanda iç özlerine, samimiyet ve sakınmayla birleşmelerine bağlıdır. Haramlar, bu özü zayıflatan, amelleri geçersiz kılan etkenlerdir. Bu nedenle, amellerimizin boşa gitmemesi için, haramlardan şiddetle kaçınmalı, nefsimizi terbiye etmeli ve samimiyetimizi korumalıyız. İbadetlerimizi, harama karşı durduğumuz ölçüde koruyabiliriz. Sevaplarımızın toz gibi savrulmasını istemiyorsak, harama karşı bir siper inşa etmeliyiz. Bu hem bireysel irade hem de toplumsal bir hassasiyet gerektirir.

 

Dua

Ya Rab! Bizi harama yaklaşmayan, helal dâiresinde yaşayan, amelleriyle Sana yakınlaşan kullarından eyle. Bizi gaflete düşmekten muhafaza buyur. Amellerimizi ihlâsla donat ve son nefesimizi iman üzere al. Âmin.

 

Bu hadis, sadece bireysel bir uyarı değil, toplumsal bir duyarlılık çağrısıdır. Haramdan kaçınmayan bir toplumun ibadetleri, manevi tahribata karşı bir kalkan oluşturamaz. Gelin, hayatımızı bu farkındalıkla yeniden inşa edelim.

SADIK AÇIKGÖZ

27.12.2024

 



160 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Orucun Faydaları - 18/05/2019
1- ORUCUN SAĞLIK AÇISINDAN FAYDALARI 2- ORUCUN PSİKOLOJİK FAYDALARI: 3- ORUCUN TOPLUMSAL VE SOSYAL FAYDALARI 4- ORUCUN DİNİ FAYDALARI
Mukatta Harfler Ne Anlama Gelmektedir? - 20/01/2018
Mukatta Harfleri İmam Ali'nin (a.s.) yoluna işaret etmektedir.
Kur'an'da Matematiksel Açıdan 12 İmam - 23/12/2017
İnancımıza göre peygamber efendimiz Hz. Muhammed’den (s.a.a.) sonra onun hak halife, vekil ve vasileri 12 imamdır.